18 Mayıs 2010 Salı

Hayat güzeldir....




Hayat güzeldir....


Yıllar önce çoçukluğumuzda bizim için özgürlüğü ifade eden bir oyuncağımız vardı.Bu oyuncak bizim uçmamızı sağlardı.Onun havalanışı ile birlikte sanki bizde uçup sonsuzluğa yolculuk yapardık.Bu nedenle bizim için bu oyuncağımız çok önemliydi.İşte bu oyuncak uçurtmaydı.

İlk uçurtmanızı yaptığınız o günü hatırlar mısınız? Büyük bir bir heyecan ile sabahleyin uyanmışsınızdır.O gün uçurtmanızı yapacağınız büyük gündür.Belki de o gece rüyanızda uçurtmanızı yapmış ve uçmasını izlemişsinizdir.Bu heyecan seli içerisinde ailenizde uçurtma yapmayı bilen bir kişi ile birliktesinizdir.Onun her hareketini izlemektesinizdir.Özenle uçartmanızı hazırlarsınız.

Artık sizin için en önemli şey uçurtmanızı rüzgarın ritmine bırakıp uçamasını sağlamak olmuştur.Arkadaşlarınızla birlikte toplanmışsınızdır.Herkes uçurtmalarını getirmiştir.Her yer rengarenk olmuştur.Herkes birazdan uçurtmalarını serbest bırakacağı için büyük bir heyecan içerisindedir.Hatta bazıları; benim uçurtmam daha yükseğe uçacak diye iddaa etmektedir.İşte o an gelmiştir.Bir arkadaşınız uçurtmanızı tutmuştur.Sizde rüzgarın yönüne göre elinizde uçurtmanızın ipi koşmaya hazırsınızdır.Bir işaretinizle siz koşmaya başlamış; arkadaşınızda uçurtmayı bırakmıştır.Hızla koşmaya devam edersiniz.Uçurtmanız özgür kalıncaya kadar hızlıca koşarsınız.Artık uçurtmanız rüzgara uyum göstermiştir.Ahenkle gökyüzünde süzülmektedir.

Uçurtmanızla bütünleşmişsinizdir.Sanki siz özgürce gökyüzünde uçuyorsunuzdur.Bu duygu sizi başka diyarlara alıp götürmüştür.

Ancak bir anda esen ters bir rüzgar ile uçurtmanız gökyüzünde zikzaklar çizmeye başlamıştır.O anda ne yapacağınızı bilememektesinizdir.Çaresizlik içersinde etrafa bakarsınız.Artık uçurtmanızın kontrolü sizin elinizde değildir.Uçurtmanız hızla savrulmaktadır.Kendisine güvenli bir iniş pisti aramaktadır.Bu bir telefon veya elektrik direği, bir ağaç,veya bir çatı olabilirdi.Heyecanla hazırladığınız uçurtmanız bir ağacın tepesinde asılı kalmıştır.O anda ne hissedeceğinizi bilemezsiniz.Özenerek hazırladığınız uçurtmanız özgürlüğün tadına bakmıştır.Ama bir daha bu zevki yaşayamayacaktır.O artık bir yılbaşı ağacının süsü gibi olmuştur.

Bizlerde uçurtma gibi gökyüzünde süzülmeyi özgür olmayı severiz.Ancak bir gerçek vardır.Nasıl uçurtmanın hakimi olan çoçuk ve rüzgarsa bizim de hayatımızda bu tür yönlendirici faktörler yer almaktadır.Hayatta istediğimiz herşey yolunda gitmeyebilir.O anda kendimize sığınacak bir liman arabiliriz.O limanı bulduğumuzda; oraya sığınırız.Artık özgür olmak yerine ait olmayı tercih ederiz.Hepimiz hayatımızın bir döneminde bu durumla karşılaşabiliriz. Bu nedenle unutmayalım ki hayatta bazı olayların kontrolü bizim dışımızda olmaktadır.Hakimiyet sizin elinizde olsa da olmasa da ''Hayat Güzeldir''....




3 yorum:

  1. Kağıtlardan yaptım¸ uçurtmamı.Aldı rüzgar uçurdu¸ Gökyüzü bağrını açtı.Şiir gibi¸ süzülerek yükseldi¸Bulutlara komşu oldu¸Uçurtmam..

    YanıtlaSil
  2. Uçurtmayı tutmasınlar...Adı üstünde uçmak için yaratılmış... Tutan varsa, el verin uçurtmaya uçsun, süzülsün gökyüzünde bildiği gibi , dilediği gibi. Denesin, gitsin istediği yöne, mutluysa devam etsin yoksa yön değiştirsin. Kendi düşünsün, kendi deneyimlesin....

    YanıtlaSil
  3. her uçurtmanın kaderi aynı olmaz erhan. bazı uçurtmaların kaderi rüzgardan ve çocuktan başka daha çok şey tarafından belirleniyor..
    bazı uçurtmalara hiç söz düşmüyor hayatta.

    YanıtlaSil